2018 yılında Amerika ve Japonya’dan iki bilim adamı, “immüno-onkoloji” olarak adlandırılan yeni bir onkoloji tedavi yöntemi için tıpta Nobel Ödülü aldılar. Bu, yakın bir gelecekte korkunç kanser hastalığının, evde nezle gibi tedavi edilebileceği anlamına geliyor! Bu, bir zamanlar tedavi edilemeyen ve bir çok kişinin korkunç acılar içinde ölümüne sebep olan iskorbüt hastalığı gibidir. İskorbüt tedavi edilemiyordu ve her hangi bir ilacı yoktu, ancak daha sonra , bu hastalığa C vitamini eksikliğinin yol açtığı ortaya çıkmıştı. Bugün iskorbüt hastalığına hiç kimse yakalanmıyor. Öyle görünüyor ki, korkunç ve ölümcül bir hastalık olan “kanseri” de aynı kader bekliyor. Bunun nedeni, işlenmiş gıdaların kullanımı ve vitamin eksikliğidir. İnsanların bunu önceden bildiği, fakat kar etme tutkusundan dolayı sessiz kaldığı düşünülünce dehşete kapılmamak mümkün değil. Bugün aldığım bilgiye karşı farklı tutum gösterilebilir, ancak ben sadece sizinle paylaşmak istedim:
* Unutmayın : “Kanser” denen bir hastalık yoktur. Kanser, sadece B17 vitamini eksikliğinden başka bir şey değildir.*
*🔸 Ağır yan etkileri olan kemoterapi, ilaç tedavisi ve ameliyatı kabul etmeyin!*
*🔸 Eski zamanlarda denizcilerin iskorbüt hastalığından müzdarip olduklarını hatırlayın, bir çok kişi bu hastalıktan ölüyordu! Bazı kişiler de bundan sürekli kazanç elde ediyordu.*
*🔸 Daha sonra ise iskorbütün sadece C vitamini eksikliğinden kaynaklandığını ortaya çıktı. Yani bu bir hastalık değildi!*
Devamını oku...

Milli Savunma Bakanlığı (MSB) en az lise mezunu memur alımı! Başvuru şartları
Milli Savunma Bakanlığı bünyesine en az lise mezunu olmak şartı ile 396 sivil memur alımı yapacak. Peki, KPSS puanı ile alınacak olan Milli Savunma Bakanlığı personel başvuruları nasıl yapılır? MSB personel alım şartları nelerdir? İşte, detaylar...
Milli Savunma Bakanlığı sivil memur alımlarına başvuruda bulunmak isteyenler, www.msb.gov.tr adresinden 28 Aralık 2017-12 Şubat 2018
tarihleri arasında saat 17.00’a kadar başvurularını gerçekleştirecekler.
BAŞVURU YAPMAK İÇİN DETAYLAR
Milli Savunma BakanlığıBaşvuru Linki
Ayşe ve Ece Ege: Modacı kardeşler Bursa doğumlu. Ayşe Ege, Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otelcilik Bölümü'nü bitirdi. Ece Ege ise, ortaokul ve lisede kendi kendine mücevher dizaynı yaparken daha sonra Jemoloji eğitimi almaya karar verdi. Ancak, gitmek istediği okul Amerika'da olduğu için ailesi bu okula gitmesine pek sıcak bakmadı. Liseden sonra Paris'te moda eğitimi aldı. Ece Ege, Paris'te okulu bitirince "moda müessesesi yaratma" hayalini hayata geçirmek için Türkiye'ye dönmedi. Bir arkadaşıyla birlikte yalnızca gömlek tasarımları içeren bir koleksiyon hazırlayarak ilk işine başladı. Bu ilk koleksiyonlarıyla büyük bir başarıya ulaştılar. Bundan sonra, Ayşe Ege de ikiliye katılarak 1994 yılında markaları Dice Kayek’i kurdular, ilk koleksiyonlarını yine aynı yıl Paris’te sundular. Ayşe ve Ece Ege kardeşler, Dice Kayek markasıyla bugün 35 ülkede yer alıyor.

"İstanbul; doğu ve batıyı, gelenek ve moderniteyi birbirine bağlayan bir şehir olmuştur.
Osmanlı döneminden gelen estetik unsurları tekrar gözden geçiriyor ve onları cesur çağdaş formlarla sizlere sunuyor.
Contrast Koleksiyonunundan Örnekler
Devamını oku...

Mutlaka Deneyin Yumuşacık Çok Güzel Oluyor
MALZEMELER
1 Şişe Soda - 1 Yaş Maya - 1 Şekerli Vanilin -1 Bardak Süt -1 Bardak Yağ - 1 Çay Bardağı Yoğurt - 1 Yumurta -4 Yemek Kaşığı Şeker -1 Yemek Kaşığı Tuz - Aldığı Kadar Un
-İç Malzemesi isteğe bağlı çocuk sevdiği için ben sucuk koyuyorum.
- Üzeri için yumurta sarısı ve susam
HAZIRLANIŞI:
Sodayı kabımıza döküyoruz mayayı içinde eritiyoruz. Arkasından Şekerli vanilini döküyoruz. -1 Bardak Süt-(Süt bir parmak eksik olsun) 1 Bardak Yağ- 1 Çay Bardağı Yoğurt (küçük çay bardağı) - 1 Yumurta- 3 Yemek Kaşığı Şeker -1 Yemek Kaşığı Tuzu ekleyip karıştırıyoruz. Aldığı kadar unu eklemeye başlıyoruz. Hamur hazır olunca sıcak bir yerde mayalanmaya bırakıyoruz. Aşağıdaki fotoğrafta yumurtam cift sarılı çıktı sizi yanıltmasın. (2 yumurta da kırılabilir) Bu malzemelerle 2 tepsi poğaca çıkıyor.
Hamur mayalandıktan sonra bir kaseye biraz sıvı yağ ekleyip elimizi batırarak arkasına önüne sürüyoruz. İçine çocuk sevdiği için sucuk koyuyorum sonra da yuvarlayıp tepsiye diziyorum. (İsteğe göre; tereyağ, margarin eritelim) Üstüne yumurta sarısı ve susamı unutmayın.
170-180 derece de ısıtılmış fırına koyuyoruz üzeri hafif pembeleşince çıkartıyoruz.
Afiyet olsun.
Devamını oku...

Eşine yardım etmeyi reddeden bir adamdan daha iyi ne olabilir şu hayatta?
Dünyanın gerçekten bu tip erkeklere daha çok ihtiyacı var.
“Ne saçmalıyorsun sen?” mi diyorsunuz?
Peki neden mi böyle söylüyoruz?
İşte bu yüzden…
Hepimiz daha önce gururla “eşine bebek bakımında ve ev işlerinde yardım ettiğini” söyleyen babaları duyduk.
Ve biz de onlarla gurur duyduk, “vay be!” dedik.
Bunu söylemek bile Türk erkekleri için cesaret ister çünkü.
Bu cümleler son derece zararsız, naif, tatlı kelimeler bütünü olarak geliyor kulağımıza.
Fakat daha sonra biraz düşününce, bu cümlelerin aslında ne kadar korkunç olduğunu fark ediyoruz.
Evli bir kadın ile erkek, dışarıda tam zamanlı bir işte çalışıyor olsalar da ev ortamında tam zamanlı çalışmaya devam eden hep kadınlar oluyor.
Çocuk bakımı, çamaşır, bulaşık, misafir ağırlama, hatta faturalar…
Nereden çıktı bu “Yuvayı dişi kuş yapar.” lafı anlamadık ki…
Neden her iki ebeveyn de çocuklarla ilgili sorumlulukları birlikte sırtlanmazlar?
Neden evin mutfak alışverişi birlikte yapılmaz?
Neden ev temizliğinden sadece kadın sorumlu ve aynı zamanda evin pisliğinden kadın suçludur?
Neden erkek birey, evle ilgili bir iş yaptığında “yardım” etmiş olur ve bu büyük bir olaydır?
Saydıkça nasıl da adaletsiz bir düzenin tam da içerisinde olduğumuzu üzülerek anlıyoruz.
Şimdi facebook’ta 101 bin beğeni alan paylaşımın yazarı Toni Hatinger neler yazmış bir bakalım:
-İki erkek arkadaşın bir sohbeti-
“Bir arkadaşım kahve içmek için bana geldi, oturduk ve hayat hakkında konuştuk.
Konuşmanın ortasında, ‘bulaşık makinesini halledip geliyorum’ dedim ve işimi bitirip döndüm.
Devamını oku...

NE ZAMAN DOĞURSAM ?
Canlilarin dünyada 2 amaci vardir.
1.Kendilerini gercekleştirmek, çaliysa çali insansa insan
2.Kendinden olani çoğaltmak üremek...
Heriki durumu hakkiyla yapabilmek. Daha başlangiç ve hazirlik durumlarinda dikkat edecegimiz konular var.
Türk Pediatri Kongresinin birinde ;yapılan çalışmalarda;
kış sonu doğum yapan annelerin
d vit seviyesi: 5,7 ng/ml
yaz sonu doğum yapan annelerin
d vit seviyesi 16,4 ng/ml
D vitamininin kemik gelişimi, ve diğer faydaları düşünülünce. Yazın öğlen 13 de 15 dk güneşlenilse. bu bebeğin kemikleri daha güçlü. hastalıklara karşı daha güçlü bağışıklık sistemi, tip 1 diyabet gibi ömür boyu insülin bağımlısı şeker hastalığına yakalanma riski çok daha az olucak.
Gebelik düşünen çiftler, adamlar ;,hanımları gebelikten önce iyi besleyip depoları doldurmalılar... omega 3 depoları, calsiyum, b 12, d vit. folik asit. Yaz sonu doğan bebekleri takip ediyorlar 30 yil, kiş sonu doganlardan yillik 10 bin dolar daha fazla kazaniyorlar.öte kıtada.
9 günlük ege akdeniz turuna cikacakkken arabanin herbir noktasini bakima sokuyorlar..9 aylik hayatinin en anlamli ve heyecanli yolculuguna cikarken... cipsi colayi yiyip işiği kapatiyorlar...
Devamını oku...